12.01.2011

Bir Öğretmenin Sıfırdan Zirveye Başarı Öyküsü

Bir Öğretmenin Sıfırdan Zirveye Başarı Öyküsü


Cumhur Atış, 11 yaşında babasını kaybetti, simitçiliğe başladı. Liseyi ve üniversiteyi binbir zorlukla bitirdi, öğretmen oldu. Özel okul¬larda çalıştı. Bir grup arkadaşıyla dershane işine girdi. Bugün 10 ders¬hanesi, 4 okulu var. Okullarında 6 bin 200 çocuk okuyor. Simit sattığı günlerden kalan boyun fıtığı ağrısını 'mutlu bir hatıra' gibi taşıyor yanımda...


Cumhur Atış, 1953'te, tütün üreticisi bir ailenin çocuğu o-Iarak Ödemiş'te doğmuş. "Tütün üreticiliği 12 ay devam eden zahmetli ve yorucu bir iştir. Kundaktaki bebekten bile yardım beklenir. Bu nedenle çalışmaya başladığım tarihi hatırlamıyo-rum" diyor.

11 yaşındayken babasını kaybetmiş. O günlerde taşıdığı a-ğır si¬mit tezgâhının hatırasını, boyun fıtığı olarak hâlâ taşıyan Cumhur Atış, henüz orta bir öğrencisiyken, hafta sonları Öde-miş Pazarı'nda simit satarak evin bütçesine katkıda bulunmak zorunda kalmış. Para kazanayım derken sınıfta kalmış.

Aynı yıl, Ödemiş'te yapılan bir lise inşaatı, ileride kazancını eği¬timden sağlayacak olan Atış'a, bu kez farklı biçimde u-nutamayacağı bir olanak sağlamış. Ağabeylerinin desteğiyle liseyi okumuş. Arkasın¬dan Karadeniz Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü'nü bitirmiş. 1977'de Milli Eğitim'e bağlı kurumlarda eğitimci olarak çalışmaya baş¬layan Cumhur Atış, daha sonra özel eğitim kurumlarına geçmiş.

Doğru zaman, doğru yer! Özel eğitim kurumlarında çalış-mâ dönemi Cumhur Atış için, iş fırsatlarına giden yollan açmış. Kendi an¬latımıyla 'doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanlarla' olmanın avan¬tajını yakalamış. Kendisi gibi bir grup eğitimci arkadaşıyla 1990'da Özel Basan Dershaneleri'ni oluşturur.

İzmir - Alsancak'ta kurulan bu dershane, önemli bir başarı düze¬yi yakalar. Cumhur Atış, 1996'da Tire'de, 1997'de de Ödemiş'te dersha¬ne açar. Dershane zinciri büyürken, daha rasyonel çalışma ve entegras¬yon gerekleri ile Türev Matbaacılık ve Reta Ajans'ı kurar. 2000 yılında Ödemiş'te üçüncü dershaneyi açar.

Atış'a göre 'düşlediklerini yapmak, yapacaklarını düşlemektir.' O da kendi düşlerini gerçekleştirmek için Önemli bir adım daha atmaya hazırlanır. Başarı Dershaneleri'nin Bayındır şubesini açtığı yıl, (2000 -2001 eğitim öğretim yılı) İzmir Bostanlı'da 'Özel Karşıyaka Basan İl¬köğretim Okulu'nu açar. Böylece, kendi deyimiyle 'eğitimle ilgili mes¬lek yaşantısını taçlandırır.

Sistemli, düzenli ve güvenli servis için, 2001 "de yaklaşık bin 500 kişilik yemek kapasiteli Arslanaga Tabildot Gida'yı kurarak gıda sektörüne de adım atar.

Başaran topluluk; Basan dershaneler zinciri büyümeye devam eder. Urla, Alsancak ve Aliağa'da üç yeni dershaneyi daha açar ve şu¬be sayısı 9'a çıkar. Cumhur Atış'ın duracağı yoktur. Anasmıfmdan üni¬versiteye uzanan eğitim zincirinde lise halkasını Mart 2003'te tamam¬lar. İzmir'in köklü eğitim kuruluşlarından Özel İzmir Lisesi'ni zincire katan Cumhur Atış; Özel İzmir Başarı Eğitim Kurumlan (Özel İzmir Basan A-nadolu Lisesi, Özel İzmir Basan İlköğretim Okulu, Özel İz¬mir Basan Kevser Tatari Anaokulu) adı altında hizmet veren üç o-kula daha sahip olur. Bugün eğitim alanındaki deneyimiyle büyüyen ve ba¬şarı grafiği hızla yükselen Basan Topluluğu, 2003 - 2004'te 300 Öğret¬men, 150 yardımcı hizmet personeliyle 6 bin 200 öğrenciye eğitim ve¬riyor.

Şimdiki düşü üniversite; Atış'ın yeni hedefi İzmir'e yeni bir üni¬versite kazandırmak. "Şu aşamada vakıflaşma ve mütevelli heyetinin oluşturulması çalışmalarını yürütüyoruz. Buca' da eğitim yeri olarak aynlmış bazı özel mülkler için görüşmelerimiz sürüyor. Yüksekokul üzerinde yoğunlaştık. Turizme a-ra eleman yetiştirme, elektrik - elekt¬ronik ve bilgisayar programcılığı gibi çağımızın mesleklerine yönelik bölümler açmayı düşünüyoruz. Basan Eğitim Kurumlan yoluna devam edecek. Basan hayata atılan imzadır. Biz de bu imzayı atmaya devam edeceğiz" diyor.

Düşünün şimdi! Kaç öyküde kahramanımız düşlerine dokuna-bilmiştir?.. Cumhur Atış'ın hayatında büyük zorluklar da var ama so¬nuç? O, düşlerine dokunabilmiş şanslılardan. Bu yüzden kendini çok mutlu hissettiğini söylüyor. Aslında onu 'Başan'nın topluluğuna götü¬ren felsefe çok basit: Koca bir ağaç, küçük bir sürgünden yetişir. Gör¬kemli bir kulenin hayranlık uyandıran heybetini takdir etmek kolay, önemli olan yapımına 'küçücük bir tuğla' ile başlandığını unutmamak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder