19.01.2011

Meşhur İlahi Sözleri 4

TALAAL BEDRU ALEYNA
Talaal bedru aleyna
Min seniyyatil veda-î
Vecebeş şükrü aleyna
Ma deâ lillahi da’
Eyyühel meb’usü fîna
Ci’te bil emril muta’
Ci’te şerreftel Medine
Merhaben ya hayra da’
Kad lebisna sevbe izin
Ba’de esvabir rika
Verefa’na sedye mecdin
Ba’de eyyamiddiya
Ente şemsun ente bedrun
Ente nurun ala nur
Ente misbahussüreyya
Ya habibi ya rasul…
** * * * * * * * **
AY DOĞDU ÜZERİMİZE
Ay doğdu üzerimize
Veda tepelerinden
Şükür gerekti bizlere
Allaha davetinden
Nakarat
(Sen güneşsin sen bir aysın
Sen nur üstünde nursun
Sen Süreyya ışığısın
Ey sevgili ey rasul)
Ey rasul sana söz verdik
Doğruluktan ayrılmayız
Sen ey esenlik yıldızı
Senin sevginle doluyuz.
Nakarat.
Ey bizden seçilen elçi
Yüce bir davetle geldin
Sen bu şehre şeref verdin
Ey sevgili hoş geldin.
Nakarat
MEDİNEYE VARAMADIM
Medineye varamadım gül kokusu alamadım
Ben resule doyamadım yaralıyam yaralıyam
Kâbenin örtüsü kare açtın yüreğimde yare
Bulunmaz derdime çare yaralıyam yaralıyam
Elimden tut kaldır beni ya vuslata erdir beni
Çok ağlattın güldür beni yaralıyam yaralıyam
Seviyorum rabbim seni beytullaha çağır beni
Zemzemine daldır beni yaralıyam yaralıyam
Nurdandır şeyhimin dili sevdim seni oldum deli
Kâbe diye deli gibi yanıyorum yanıyorum…
** * * * * * * * **
GEL GÖR BENİ
Ben yürürüm yâne yâne
Aşk boyadı beni kane
Ne akilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi.
Aşkın beni mest eyledi
Aldı gönlüm hasteyledi
Öldürmeye kasteyledi
Gel gör beni aşk neyledi.
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi.
Gel gör beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi.
** * * * * * * * **
ŞEHİD TAHTINDA
Şehid tahtında rabbe gülümser
Ah binlerce canım olsaydı der
Şehid tahtında rabbe gülümser
Canım bedenim bir sofradan yer
Ümidsiz olmaz,ümidsiz olmaz
Sevdasız olmaz,sevdasız olmaz.
Dağları oyup zindan etseler
Allah nurunu söndüremezler
Dağları oyup zindan etseler
Davanın önüne geçemezler.
Yarasız olmaz,çilesiz olmaz
Şehidsiz olmaz,kurbansız olmaz.
Şehid tahtında rabbe gülümser
Ah binlerce canım olsaydı der
Şehid tahtında rabbe gülümser
Canım bedenim bir sofradan yer
Karanlık ölür,zulümat ölür
Gözler önünde ve ölüm ölür.
Anladım artık Uhud ve Bedir
Ve ümid sevda,şehadet nedir?
Soludum kabri,mahşer anını
Ümidi ve şehidi ve sevdayı.
Yarasız olmaz,çilesiz olmaz
Şehidsiz olmaz,kurbansız olmaz.
** * * * * * * * **
ALLAHU ALLAH
Aklın yitirmiş divanemiyem
Ömrüm bitirmiş viranemiyem
Allahu Allah Allahu Allah
Allahu Allah Allahu Allah
Kanat vururum döner dururum
Yanar dururum merdanemiyen
Allahu Allah Allahu Allah
Allahu Allah Allahu Allah
Yaşlı gözlerim tutmaz dizlerim
Yolun gözlerim pervanemiyem
Allahu Allah Allahu Allah
Allahu Allah Allahu Allah
Aşka can feda olsa ne fayda
Aşk odu yanda bestanemiyem
Allahu Allah Allahu Allah
Allahu Allah Allahu Allah
** * * * * * * * **
EŞREFOĞLU (Saba ilahi)
Eşrefoğlu al haberi
Bahçe bizim gül bizimdir
Bizde mevlanın kuluyuz
Yetmiş iki dil bizdedir.
Erlik midir eri yormak
Irak yoldan haber sormak
Cennetteki ol dört ırmak
Coşkun akan sel bizdedir.
Arı vardır uçup gezer
Teni tenden saçup gezer
Canın bizden kaçup gezer
Arı biziz bal bizdedir.
Kimi sofi kimi hacı
Cümlemiz hakka duacı
Resulü Erkemin tacı
Aba hırka şal bizdedir.
** * * * * * * * **
YÜZ BİN CEFA (Çarga ilahi)
Yüzbin cefa kılsan bana
Allah Allah Allah Allah
Senden yüzüm döndürmezem
Allah Allah Allah Allah
Canım dahi alır isen
Allah Allah Allah Allah
Severim seni can ile
Kul olmuşam ferman ile
And içerim Kur’an ile
Senden yüzüm döndürmezem.
Kiliseye dersen girem
Nakus dahi dersen çalam
Aşıklara yoktur kalem
Senden yüzüm döndürmezem.
** * * * * * * * **
CAN AHMEDİM HOŞ GELDİN
Can Ahmedim hoş geldin
Muhammedim hoş geldin
Aşık idim yüzüne
Muhammedim hoş geldin
Yükseldikçe yükseldin
Kâb-ı kavseyne kadar
Bu yüceye ermemiş
Senden evvel gelenler
Can Ahmedim hoş geldin
Muhammedim hoş geldin
Aşık idim yüzüne
Muhammedim hoş geldin
** * * * * * * * **
SEYREYLEYİP YANDIM
Seyreyleyim yandım
Mah cemalini Allah Allah
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın ya Muhammed
Odur yerin göğün
Şemsi kameri Allah Allah
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın ya Muhammed
Kevser dudakları
Bimem ne söyler Allah Allah
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın ya Muhammed
Kokuları benzer
Cennet gülüne Allah Allah
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın ya Muhammed
** * * * * * * * **
OSMANLI BAYRAĞI
Ertuğrulun ocağından uyandım
Şehidlerin kanlarıyla boyandım
Nice düşman kal’asına uzandım
Sana selam ey Osmanlı Bayrağı
Çırpınarak dalgalanır kanadım
Gök yüzüne çıkmak mıdır muradın?
Gölgende can vermek ister evladın
Sana selam ey Osmanlı Bayrağı
** * * * * * * * **
ALEMİN AZAMET PADİŞAHI
Hak taala azamet aleminin padişahı
Lâ mekandır olamaz devletinin tahtıgâhı
Hastır zatı ilahiyyesine mülkü ezeli bîhudut
Onda olan kevkebe-i lemyezeli
Eseri hikmetidir yerle göğün bünyadı
Dolu boş cümle yedi kudretinin icadı
İzzet ve şanını takdis eder cümle melek
Eğilir secde eder peşi celalından felek.
Pertevi lem’asınındır ayla güneş
Alır alsa cehennem ondan ateş
Dpstlar için yarattı cenneti
Düşmanlar içindir cehennem şiddeti
Muhammeddir ümmete hakkın rahmeti…
** * * * * * * * **
AHMEDİ MÜKERREMSİN
Eya şâhı şehi peygamberâni Ahmed-i mükerremsin
Eya sen vâkıfı esrar-ı Kur’anı muazzamsın
Kulubu âşıkanı eyle neziri ya rasulallah
Ki mahlukat içinde bedri Enver nuru alemsin
Değil mümkün hatasız kulluk ya rasulallah
Ki isyan bağrına dalmışları sen şâh-ı Ekremsin
Yine muhtacı şefkatte bediî kârı zarındır
Dûr-u maksudumu lutfunla keşfet ki mahremsin…
** * * * * * * * **
YA BEN KİME YALVARAYIM
Bunca isyan ile ben sübhane mi yalvarayım
Mücrimem,âsi kulam,sultana mı yalvarayım
Hazni cenneti emin,vahyi rabbül alemin
Ol Cebrail-i rıdvanullaha mı yalvarayım.
Yeryüzünde cümleden eşref,makamı mu’teber
Kıble-i beytil harem,eyvane mi yalvarayım
Ol ezvacı mutahhar,Hz,Aişeye mi
Hatice-i seyidin nisaya mı yalvarayım
Ol evladı Muhammed,cümle ashabı Güzin
Hz.Ebubekir,Ömer,Osmana mı yalvarayım
Hem Aliyyel mürteza,ibni emmi Mustafa
Haydarı kerrar,hak aslana mı yalvarayım
Bu saçın Leyla gibi,haddadi mecnun eyledi
Aklımı yağmalayıp,divanullaha mı yalvarayım…
** * * * * * * * **
GEÇTİ İSYAN İLE ÖMRÜM
Geçti isyan ile ömrüm neye halim varacak
Sızlıyor yaralı kalbim anı yoktur saracak
Rûz-i mahşerde zebaniler elinden halim nolacak
Ya Muhammed bize imdad eyle Allah aşkına
Eğer etmez isen inayet bizi kim kurtaracak
Keremi lutfuna mahzar olmazsam şayet
Onlar elbette bu günahkârı nâre atacak
Ya Muhammed bize imdad eyle Allah aşkına
İznin olmazsa habibin de şefaat etmiyecek
Ya rabbi o günde kim kime merhamet edecek
Yevmi mizanda her mücrimi,münkire ayrılın denecek
Ya Muhammed bize imdad eyle Allah aşkına
Aman Allah deyip aşkı nedamet saçacak
Mağfiret eyle şimdi perişanım denecek
Ol zamanda ağlamak fayda vermiyecek
Ya Muhammed bize imdad eyle Allah aşkına
Rûz-i mahşerde mahrum etme bizi ya rabbi
Cümle isyanımızı affeyle,dilşad eyle ya rabbi
Ateşi dûzahtan bizi âzadeyle ya rabbi
Ya Muhammed bize imdad eyle Allah aşkına
** * * * * * * * **
BEN NE CEVAB VEREYİM
Bu dünyaya geldin ne amel kıldın
Derse Allah ben ne cevab vereyim
Şimdi huzuruma sen neçe geldin
Derse Allah ben ne cevab vereyim
İki yol gösterdim hem akıl verdim
İradende dahi hep serbest kıldım
Rahmetimi bıraktın,zulmete daldın
Derse Allah ben ne cevab vereyim
Ramazan verdim oruç tutmadın
Akşam tatlı tatlı iftar etmedin
Niçin doğru yollarıma gitmedin
Derse Allah ben ne cevab vereyim
Günahtan kaçmadın,tutmadın emrim
Beyhude yerlerde geçirdin ömrün
Şimdi huzuruma sen nasıl geldin
Derse Allah ben ne cevab vereyim
Soğuk sıcak dedin abdest almadın
Kibir,cub geldi namaz kılmadın
Günah yığınına çare bulmadın
Derse Allah ben ne cevab vereyim
Beraet,Kadir verdim niçin bilmedin
İki rek’at olsun namaz kılmadın
Hava-i i,şlerden sen osanmadın
Derse Allah ben ne cevab vereyim
Ne için abdest alıp kılmadın namaz
Yalvarıp hakka etmedin niyaz
Halk içinde senin adın beynamaz
Derse Allah ben ne cevab vereyim
Ezanlar okundu niçin duymadın
Sen niçin Rahmana secde kılmadın
Ben de sana cennetimi vermedim
Derse Allah ben ne cevab vereyim
** * * * * * * * **
SÖYLER TABİBLER
Aklım var diye söyler tabibler
Lokman Hekim gibi bilgin olsa ne fayda
Son nefeste söylemezse bu diller
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Malım var diye benlik edersin
Ecel şerbetini bir gün içersin
Yalın ayak,başı açık sen de gidersin
Dünya dolu malın olsa ne fayda
Ne kadar alim olsan kardeşim
Eğer imanın olmaz ise yoldaşın
Eğer hakka koymaz isen bu başın
Dört kitabı yutmuş olsan ne fayda
Sur çalınıp gökler dökülünce
Denizler kuruyup,sular çekilince
Dağlar kopup,yerler sökülünce
Bağ-ı İrem gibi mülkün olsa ne fayda
Zebaniler cehenneme sürülünce
Tütününden halkı duman bürüyünce
Dehşet ile halk üzerine yürüyünce
Rüstem gibi gücün olsa ne fayda
Dünyayı alırsın boynuna
Altınları sokarsın koynuna
Azrail geldiğinde yanına
Hazine dolu malın olsa ne fayda
Bir gün lur götürürler evinden
Allahın isimini bırakma dilinden
Kurtuluş yoktur Azrailin elinden
Bin yıl kadar ömrün olsa ne fayda
** * * * * * * * **
RECABÂBIN KAPATMAZ YA !
Açılır bahtımız bir gün,hemen battıkça batmaz ya
Sebebler halkeden hallak,recabâbın kapatmaz ya!
Sana şhım münacatım,değil bir rızık için haşa
Hüda rezzakı alemdir,rızıksız kul yaratmaz ya!
** * * * * * * * **
EY PADİŞAHI LEM YEZEL
Ey padişahı lem yezel
Ey kadirü hayyu tezel
Ey lutfu çok kahrı güzel
Lutfunda hoş,kahrında hoş
Ağlatırsın zâri zâri
Göstermezsin hiç didârı
Layık görür isen narı
Narında hoş nurunda hoş
Hoştur bana senden gelen
Ya gonca gül yahut diken
Ya hıl’atü yahut kefen
Lutfunda hoş kahrında hoş
Aşık Yunus sana kuldur
Gerek ağlat gerek güldür
Gerek yaşat gerek öldür
Narında hoş nurunda hoş.
** * * * * * * * **
ÖLÜM SANA NİÇİN ÇARE BULUNMAZ
Bak şu dünyanın türlü haline
Kimse çare bulmadı ölüm ahvaline
Nerde o güvenenler servetine malına
Ölüm sana niçin çare bulunmaz
Her nere varsam anda bulunur
Ölümü andıkça bağrım delinir
Her dertlere derman bulunur
Ölüm sana niçin çare bulunmaz
Dünyaya gelen asla gülmedi
Kimse ölüme çare bulmadı
Dünya Sultan Süleymana kalmadı
Ölüm sana niçin çare bulunmaz
Beklersin her gencin yollarını
Soldurursun taze açmış güllerini
Tutarsın bülbül gibi dillerini
Ölüm sana niçin çare bulunmaz
Dökersin inci gibi dişlerini
Çürütürsün sümbül gibi saçlarını
Giderirsin bütün teşvişlerini
Ölüm sana niçin çare bulunmaz
Evlad dedikleri çiğer pâresi
Kardeş dedikleri yürek yâresi
Sabretmektir bu ölümün çaresi
Ölüm sana niçin çare bulunmaz…
** * * * * * * * **
NE MÜŞKÜLDÜR
Vücudum hoş imarettir
Harab olmak ne müşküldür
Çürüyüp toprak altında
Turab olmak ne müşküldür
Tutmaz olur tutan eller
Çürür nazlı dudu diller
Şol köşkler saraylar
Viran olmak ne müşküldür
Kurulur mizan terazi
Huda olur kendi gazi
Mahşere sürerler bizi
Rüsvay olmak ne müşküldür
Hasta olup yıkılınca
Gözün göğe dikilince
Ecel şerbeti içilince
Canın vermek ne müşküldür
Teneşire korlar seni
İncitmeden yurlar seni
Kabre indirince seni
Cevab vermek ne müşküldür
Kapısı yok açam bakam
Bacası yok ateş yakam
Nice bin yıl azab çekem
Narda yanmak ne müşküldür…
** * * * * * * * **
ASIRDA ACAİB İŞLER
Asırda acaib işler çoğaldı
Bilmem bu işleri kimler ediyor
Dünyayı hep rezil köpekler aldı
Gelen ümereya karşı gidiyor.
Biraz bahsedeyim ehli zamandan
Yahşiler aşağı düştü yamandan
Aralık itleri olmuş kumandan
Uyuz it kurtlara kumanda ediyor.
Buğday unu beğenmiyor köpekler
İblikten aşağı düştü ipekler
Hep sedire geçti itler köpekler
Hanedan ayakta hizmet ediyor
Koltuk kılı farkolmuyor sakaldan
Tüccarlar aşağı indi bakkaldan
Arslanlara çoban düşmüş çakaldan
Şimdi arslanlar çakal güdüyor.
Mekteble medrese ortadan kalktı
Meyhane kerhane ortaya çıktı
Ar namus denen şey ortadan kalktı
Şimdi kişi bildiğine gidiyor.
Sarhoşlar çoğaldı kalmadı ayık
Bu asra böylece haller de layık
Müzevirin adı muhbiri sadık
Şimdi kişi bildiğine gidiyor.
İsimlerin tebdil etsem satılmaz
Cisimlerin tahvil etsem zat olmaz
Altın eğer vursam eşek at olmaz
Şimdi kişi bildiğine gidiyor
Şahinler yurdunu tuttu yarasa
Baklava yerine geçti pırasa
Şimdi deyyus ile terese
Zamane bunlara rağbet ediyor.
Boy kürkünü beğenmiyor köçekler
Babasına akıl öğretir çocuklar
Yumurtadan burnu çıkan cücükler
Horoz oldum diye cik cik ediyor.
Küçükler büyüğe çorap giydirir
Tatlıyı insana acı yedirir
Seyrani zamane böyle dedirir
Şimdi kişi bildiğine gidiyor.
Kayseri/DEVELİLİ-SEYRANİ
ZAMANE
Eyvah fukaranın beli büküldü
Meded ticaretin gücüne kaldık
Eyiler alemden göçtü çekildi
Bizler zamanenin picine kaldık
Sene bin üçyüz altmış beş tamam
Okunur ezanlar boş bekler imam
Seyrani bu nutkun sonu vesselam
İnanın dünyanın ucuna geldik..
Yedi yıldız doğdu üçü terazi
Kavuştu ülkere gitti birazı
Yarın mahşer günü sorarlar bizi
Hak mizan terazi kurulur bir gün
Evlat alim olmaz okutmayınca
İblik gömlek olmaz dokutmayınca
Ayılar et yemez kokutmayınca
Yallar ölüyü sinden çıkarır
Evlerinin önü karlı dağ olsa
Etrafı hep lale sümbül bağ olsa
Her ne kadar paşa olsa bey olsa
Yakasız gömleğe sarılır bir gün….
Seyrani.
H O C A M
Sizlere emanet şu körpe yavrum,
Ortalıkta sürtüp gezmesin hocam.
Gözümün çırası,tek tasam kaygım,
Aç,sefil,perişan kalmasın hocam.
Fidanıma hoş bak aman solmasın,
Kahraman yetişsin,korkak olmasın.
Rabbini tanısın,dinsiz kalmasın,
Ahrette yakamı tutmasın hocam.
Milletin şerefini şerefi bilsin,
Tarih okusun ki ne imiş görsün.
Her bir kötülüğü kalbinden bilsin.
Kendi milletine çatmasın hocam.
Gaflet uykusunda sakın yatmasın,
Milletini sevsin,hain olmasın,
Rus’a,Çin’e kanıp hemen azmasın,
Vatanı düşmana satmasın hocam.
Asıl muallimi peygamber olsun,
Kur’an-ı dinlesin yolunu bulsun,
İslâmın nuruyla yolunu bulsun,
Küfran çamuruna batmasın hocam...
Ey benim kardeşim!Kıymetli hocam.
Hepimiz insanız,kardeşiz tamam,
Ata yüreği bu darılma aman,
Bilal’im rayından çıkmasın hocam...
Bilal Işıklı
İSYANLI SÜKUT
Gitmişti makama arz-ı hal için
‘Bey’ dedi,yutkundu eğdi başını.
Bir azar yedi ki oldu o biçim..
‘Şey’dedi yutkundu,eğdi başını.
Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı,
Gözler çakmak çakmak,benzi sapsarı.
Bir baktı konağa alttan yukarı,
‘Vay’ dedi,yutkundu eğdi başını.
Çekti ayakları kahveye vardı,
Açtı tabakasını sigara sardı.
Daldı..neden sonra garsonu gördü,
‘Çay’dedi,yutkundu,eğdi başını.
İçmedi,masada unuttu çayı;
Kalktı garsona vere parayı,
Uzattı çakmağı ve sigarayı,
‘Say’ dedi,yutkundu,eğdi başını.
Döndü gözlerinde bulgur bulgur yaş,
Sandım can evine döktüler ateş.
Sordum:’Memleket neresi gardaş?’
‘Köy’ dedi,yutkundu,eğdi başını.
Yurudu,kör-topal çıktı şehirden,
Ağzına küfürler doldu zehirden,
Salladı dilini..vazgeçti birden.
‘Oy’ dedi,yutkundu,eğdi başını...
NEFES
Hak yarattı seni bedene koydu
Her kanda gezersin bilirim nefes
Bu alıp vermeden hani kim doydu
Cana cansın diye muhtacım nefes....
.......
Geldin otağıma ağıtla girdin
Çektim de nefesi hayata erdim
Seninle Allah..hu seninle derim
Gidene dek benden razı ol nefes...
.........
Gülenle gülerken bitmez dirisin
Seferde olana inler gibisin.
Ayrılık denince dönmez birisin
Rabbime kul için muhtacım nefes...
.........
Sultan sarayında farkına ermez
Fakir sultan olsa bir kere vermez
Secdeye varırım yeter mi yetmez
Hakka doğrulmaya fırsat ver nefes...
..........
Bilemem ömürde ne sayıdasın
Rabbin ilminde can pazarındasın
Mevlanın emrinde hak yolundasın
Bizide yolundan ayırma nefes...
............
Ah-vah edip yanmak neye yarar ki
Şu dünya nefese taç olamaz ki
Âsa Süleymana dayanamaz ki
Bedeni terk edip çıkmışsa nefes...
..............
Alır Allah,derim hu kana kana
Son sözüm bu olsun sakın unutma
Yolculuk başlarken cennet vatana
NEVFEL'le birlikte gidesin NEFES...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder