18.01.2011

Hazret-i Mevlâna oğluna der ki:

Hazret-i Mevlâna oğluna der ki:

Ey Bahâeddin! Eğer dâimâ Cennette olmak istersen, herkesle dost ol. Hiç kimsenin kînini yüreğinde tutma! Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma! Eğer hiç kimseden sana fenâlık gelmesini istemezsen fenâ söyleyici, fenâ öğretici, fenâ düşünceli olma! Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, dâimâ ...sevinç içinde olursun. İşte o sevinç Cennetin tâ kendisidir. Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, dâimâ üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da Cehennemin ta kendisidir.


Dostlarını andığın vakit, içinin bahçesi çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar. Düşmanları andığın vakit, için dikenler ve yılanlarla dolar, canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir.
Bütün peygamberler ve velîler böyle yaparlar, içindeki karakteri dışarı vurdular. Halk onların bu güzel huyuna mağlûb olup tutuldu, hepsi gönül hoşluğuyla onların ümmeti ve mürîdi oldu.


Bahâeddin! Kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, düşmanın senin dostun olur. Çünkü gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır. Allah’ın sevgisini de onun azîz isimleriyle elde etmek mümkündür. Allah buyurdu ki:

“Ey kullar! Kalbinizde arınma olması için beni pek çok anmaktan geri durmayın!”
Kalpte arınma ne kadar çok olursa, Allah’ın nûrunun parlaklığı da o nisbette olur. Nitekim ekmekçinin tandırı ne kadar sıcak olursa, o kadar ekmek alır,
soğuk olunca ekmek almaz.



Kalp kırılmaz Nefs kırılır,Kalp Allah'ın Nazargâhıdır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder