7.02.2011

Bu devrimler kimin ürünü?



Bu devrimler kimin ürünü?
kemalozer@timeturk.com
03.02.2011

Şimdi artık tartışma Ortadoğu dizaynını kimin yaptığında. Kimine göre yüzyıldır bastırılmış ‘halkların hareketi’, kimine göre ise küresel bir tasarım.
Acaba bu seçeneklerden hangisi doğru? Bu halk hareketi değil, Ortadoğu’nun yeniden dizaynı dediğinizde gelecek eleştiri, ‘halkları neden küçümsüyorsunuz?’ seklinde…
Oysa burada hiçbir küçümseme yok. Bunun salt bir ‘halk hareketi’ olduğunu söylerseniz, halklara hak ettiklerinden fazla değer yükler ve hakikatten uzaklaşabilirsiniz.
Batının en büyük korkusunun halk hareketleri olduğunu baştan not edelim. Bu yüzdendir ki, nüfuslar hep kontrol edilebilecek seviyede tutulmak istenmiştir. “Bakabileceğin kadar nüfus” masalı aslında kontrol edebileceğin yani yönetebileceğin kadar nüfus demektir.
Hangi rejim olursa olsun, o rejimi yıkabilecek tek şey rejimin ihtirasa boğulmuş körlüğü. İster zengin, isterse de fakir olsunlar Ortadoğu’daki tüm rejimlerin en büyük hatası da bu.
Suudi Arabistan, Libya gibi halkı görece olarak daha zengin olan ülkelerin rejimleri, zengin halkların harekete geçmeyeceği üzerinden hesap yapıyor olabilirler. Diğer yandan ise halkı fakru zaruret içinde kıvranan Mısır, Sudan, Yemen ve Suriye gibi rejimlerde, halklarının ekmek derdiyle uğraşmaktan rejimle mücadeleye mecallerinin olmadığı saplantısıyla hareket edebilirler.
Aslında her ikisi de bir bakıma haksız sayılmaz. Ekonomik olarak müreffeh olanlar, kurulu düzenlerinin akamete uğramasını istemezler. Sadakaya bile muhtaç haldeki toplumların dertleri ise midelerinin ihtiyacını karşılamaktır.
Bu rejimler; çoğunluğu lise veya üniversite eğitimi almış, çok sayıda dil bilen, İnternet’i sürekli kullanan ve  talepleri eski nesilden çok farklı bu gençliğin gelişini okuyamadılar. Bu da rejimlerin önemli körlüklerinden biriydi.
Kişisel ve Manevi Gelişim  Okunma:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder