1.02.2011

Peygamberimizin(S:A:S) ve Şaka

Peygamber efendimiz (s.a.v) in şakacı yönleri de var mıydı? İslamseli.Com  Peygamber efendimiz (s.a.v) in şakacı yönleri de var mıydı?

Şunu öncelikle ifade edelim ki Cenab-ı peygamber (as)’ın hayatında şakaya bolca yer vardır. Bu düşünceyi teyit babından Hz. Enes (ra) şöyle buyurur: “Resulullah çocuklarla şakalaşmada insanların en önde olanı idi.”

Hz. Peygamber (as) şaka/latife yaparken belli ölçülere riayet ederdi.
a– Şaka bile olsa sadece doğruyu söylerdi.
b– Şaka da olsa gereksiz yerde münakaşa etmezdi.
c– İnsanları korkutmazdı.
d– Alay ederek şakalaşmazdı.
Hz. Peygamber gibi O’nun engin müsamahasından bir örneği olsa gerek sahabe de şaka/latife yapardı.


 İnsan şahsiyetini onurunu rencide eden bütün söz ve hareketler kul hakkını çiğnemektir. Toplum düzeni bütün fertlerin haklarına riayet ve onlarla ünsiyet etmekle görüşüp anlaşabilmekle sağlanır. Kendi hakkının çiğnenmesini arzu etmeyen insanın bir başkasının hakkını gözetmesi kaçınılmazdır. Hukuka riayeti temin için Yüce Allah insanların mallarına tecavüzü haram kıldığı gibi insan şahsiyetini kırıcı olan her türlü alayı gıybet yalan iftira dedikodu ve benzeri sözlü tecavüzleri de haram kılmıştır. Bu cümleden olmak üzere çoğu kere muhatabı küçük düşürecek şekilde yapılan fiilî ve sözlü şakalar da Hz. Peygamber'in hadîsi ile yasaklanmıştır: "Kardeşinle mücadele ve şaka etme" (Tirmizî Birr 58). Mizahı çok yapan bazı sahabe hakkında Kur'anî hüküm de (el-Hadîd 57/16) nazil olmuştur. Yalanla eş anlamlı şakalar bizzat yalan olduğu için haramdır. Ancak şaka yalan alay hakaret gibi aşağılayıcı manada olmamak ve aşırı gitmemek kaydıyla yapılırsa buna müsaade edilmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.s) ve ashabının arkadaşlarıyla şakalaştığı görülmüştür. Ebû Hureyre'den: Ashab Rasûlullah'a "Ya Rasûlullah sen de bizimle şaka yapıyorsun" dediler. Rasûlullah "Ben sadece doğruyu konuşurum haktan başka bir şey söylemem" (Tirmizî Birr 57) buyurdu.

İbn Abbas'tan: Bir adam "Allah Rasûlü şaka yapar mıydı?" diye sordu. "Evet" diye cevap verdim. "Peki Rasûlüllah nasıl şaka yapardı?" deyince "Hz. Peygamber (s.a.s) hanımlarından birisine geniş bir elbise giydirdi . "Bu elbiseyi giy Allah'a şükret eteğini de gelin eteği gibi sürü" buyurdu dedim."

Hz. Enes'ten: Allah'ın Rasûlü insanların en güzel ahlâka sahip olanı idi. Ebu Umeyr adında bir kardeşim vardı. Rasûlüllah gelip kardeşimi görünce "Ebû Umeyr kuş ne yapıyor?" diye sorardı. Kardeşim kuşla oynardı. Bazı namaz vakitlerinde Rasûlüllah bizim evde olur bir seccade serilmesini emreder seccadeyi süpürür ve sular sonra üzerinde namaza dururdu. Biz de arkasında namaz kılardık. Seccade hurma lifinden yapılmıştı.

Enes b. Mâlik'ten: Bir adam Rasûlüllah'ın yanına geldi onu devesine bindirmek istedi Rasûlüllah da "Biz de seni dişi devenin yavrusuna bindirelim" dedi. Adam "Ya Rasûlüllah devenin yavrusuna nasıl bineyim?" diye sorunca Rasûlüllah "Bütün develeri dişi deve doğurmaz mı?" buyurdu .

Hz. Enes'den: Zahir adında bir bedevî çölden Rasûlüllah'a hediyeler getirmişti. Dönüp gitmek isterken Rasûlüllah da ona hediyeler verdi ve; "Zahir bizim çölde yaşayanımızı temsil eder biz de onun şehirde yaşayanını temsil ederiz" buyurdu. O çirkin biri olduğu halde Rasûlüllah onu çok severdi. O alışveriş ederken Rasûlüllah arkasından gelir onu kucaklar kendisini adama göstermez ve "Ben kimim?" diye sorardı. Adam döndüğü zaman Rasûlüllahı tanır sırtını Rasûlüllah'ın göğsünden ayırmazdı. Rasûlüllah "Bu köleyi kim satın alacak" diye sorar adam da "Ya Rasûlüllah o halde beni değersiz buluyorsun" derdi. Rasûlüllah (s.a.s) "Allah katında değersiz değilsin onun katında değerin yüksektir" buyururdu.

Enes (r.a) "Rasûlüllah hanımlarıyla beraber olduğu zaman insanların en hoşu ve en şakacısıydı" demiştir. Peygamberimiz (s.a.s) fazla tebessüm etmeyi ve nezaketle şaka yapmayı severdi.

Aişe vâlidemiz anlatır: "Bir gün Allah'ın resûlu benimle koşarak yarıştı ve ben kendisini geçtim. Zamanla şişmanladığımda benimle tekrar koştu ve bu sefer beni o geçti." Yine bir gün Âişe vâlidemizle Hz. Sevde annemiz Peygamberimizle bir yemekte bulamaç aşını yerken Sevde (r.a) "Bu yemeği sevmiyorum" dedi. Âişe (r.a): "Yemezsen yemeği yüzüne sürerim." dedi Bu konuşma esnasında önce Hz. Âişe Hz. Sevde'nin yüzüne sonra Hz. Sevde Hz. Âişe'nin yüzüne birer parmak bulamaç sürerek şakalaşmışlar Hz. Peygamber de bunları devamlı bir gülümsemeyle izlemiştir.

Hz. Süheyb anlatıyor: Gözüm ağrıdığı halde hurma yiyordum. Bunu gören Hz. Peygamber: "Gözün ağrıdığı halde hurma mı yiyorsun?" dediler. Ben de: "Ey Allah'ın Rasûlü ben ancak ağrımayan tarafla yiyorum" cevabını verince Rasûlüllah azı dişleri görünecek derecede tebessüm ettiğini gördüm.

Sahâbe'den Nüeyman el-Ensarî (r.a) şakacı bir kimseydi. Medine'ye tâze meyve ve süt gelince hemen onlardan alıp Rasûlüllah'a getirerek "Ey Allahın Rasûlü bunu senin için satın aldım ve sana hediye ettim" derdi. Birkaç gün sonra malın sahibi Nüeyman'dan malının bedelini istediği zaman o kişiyi Resûlüllah'a getirip: "Ey Allah'ın Resûlü şu adamcağızın mallarının bedelini versene" derdi. Rasûlüllah da "Ey Nüeyman sen onu bize hediye etmedin mi?" diye sorduklarında Nüeyman: "Ya Rasûlüllah alırken onun parası yanımda yoktu. Senin de ondan yemeni istiyordum onun için alıp getirdim" deyince Rasûlüllah güler ve parasını verirdi .

İşte bunlar sevimli şakalardır. Sınırları taşmamak başkasını incitmemek şartıyla arada sırada bu tür şaka yapmak müstehaptır. Az ve yerinde olan şakayı Peygamber Efendimiz de tasvip etmişlerdir. Ancak şakaların devamlı yapılmasından sakınmak gerekir. Bir kısım mübahlar vardır ki onlara devam edildiği takdirde günaha dönebilirler. Şakanın eziyet sıkıntı verici ve rahatsız edici olanı yasaktır.

Hz. Peygamber (s.a.s) ve ashabının yaptığı bu tür şakalar kırıcı ve yalan cinsinden olmayan şakalardır. Böylesi şakalar ise insanlar arasında muhabbeti arttırır. Ancak her işte olduğu gibi şakada da aşırı gitmemelidir.

El şakaları ve öldürtücü yaralayıcı aletlerle yapılan şakalar tehlikeli olabileceğinden yasaklanmıştır. "Her kim kardeşine -isterse ana baba bir kardeşi de olsa- (korkutmak üzere) demirle işaret ederse onu bırakmaya kadar melekler o kimseye lanet ederler. " "Sakın sizden biriniz (din) kardeşine silah ile işaret etmesin. Çünkü işaret eden kimse bilmez ki belki Şeytan o silahı elinden kaydırır işaret edilen adamı vurur da bu yüzden cehennemden bir çukura yuvarlanır” (Riyâzu's-Salihîn III 293).

Kocanın eşi ile şakalaşması ve oynaşması aralarındaki sevgiyi arttıracağı için tasvip hatta teşvik edilmiştir (Ebû Davud Edeb 84851497; İbn Mâce Cihad 40; Ahmed b. Hanbel II 352 364 3/67 5/32).
å�å¸��å�: İslami Forum, İslam Hakkında Herşey Bu Forumda... |İslamSeli.Com http://www.islamseli.com/siyer-efendimizin-sav-ile-ilgili-sorular/68042-peygamber-efendimiz-sav-sakaci-yonleri-de-var-miydi.html
å�å¸��å�: İslami Forum, İslam Hakkında Herşey Bu Forumda... |İslamSeli.Com http://www.islamseli.com/showthread.php?t=68042

Ayrıca kinayeli bile olsa alayımsı konuşmak dinen uygun değildir. Hem kul hakkına hem de Alah hakkına girer. Kötü olduğunu bile bile alaycı bir tavırla "ne güzel olmuş" demek gibi. Alaycı tavır ve konuşmalardan sakınmak gerekir.
Selam ve dua ile...
Kişisel ve Manevi Gelişim  Okunma: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder