22.02.2011

Kimin Hikayesi

Kimin Hikayesi

Eski zamanlarda yaşamış yaşlı bir adamla, genç bir çocuğun hi­kayesidir bu:
Yaşlı adamın adı, Sartebusi, genç çocuğunki ise, Kim'di...
Kim, yalnız yaşayan; yiyecek ve başını örtecek bir çatıdan çok, bir "sebep" arayan, köyden köye dolaşan bir yetimdi. "Neden?" diye merak ederdi, "Neden her şey bu kadar zor? Biz, kendimiz mi dolaştı­rıyoruz, yoksa mücadele etmemiz gerektiği için mi zorluklarla karşılaş­mamız gerekiyor?..."
Bunlar, Kim yaşlarında genç bir çocuk için bilgece düşünceler­di...
Bir gün, aynı yolda seyahat eden yaşlı bir adamla tanıştı.Yaşlı adam, oldukça ağır görünen, üzeri örtülü, büyük bir sepet taşıyordu. Yol kenarında mola verdiklerinde, yaşlı adam, yorgun bir halde sepeti­ni yere koydu. Kim'e, sanki yaşlı adam varını yoğunu bu sepette taşı-yormuş gibi geldi.
"Sepetin içinde onu bu kadar ağır yapan ne var?" diye sordu Kim, Sartebus'a ve ekledi: "Onu senin için taşımak beni mutlu edecek­tir. Ne de olsa, sana göre çok genç ve güçlüyüm."
"O, senin benim yerime taşıyabileceğin bir şey değil!" diye ya­nıtladı yaşlı adam, "Kendim taşımam gereken bir şey." Ve ekledi; "Bir gün, kendi yolunda yürüyeceksin ve benimki kadar ağır bir sepet taşı­yacaksın sen de."
Günlerce ve kilometrelerce birlikte yürüdüler. Kim Sarte-bus'a, insanlanri neden böyle kendi kendilerine eziyet ettikleri hakkında soru­lar sordu. Ama ne yanıtlarını öğrenebildi, ne de yaşlı adamın taşıdığı sepetin içindeki ağır yükün ne olduğunu...
Sonunda, Sartebus, artık daha fazla yürüyemeyeceği ve son kez dinlenmek için uzandığı zaman sepetin içindeki sırrı söyledi ve neden insanların kendi kendilerine eziyet ettiklerinin yanıtını da verdi:
"Bu sepette..." dedi Sartebus, "kendim hakkında inandığım ama gerçek olmayan şeyler var. Onlar, yolculuğum boyunca ağırlık yapan taşlardı..."
"Şüphenin her çakıl taşının, tereddüdün her kum tanesinin ve yanılgının yol boyunca her kilometre taşının ağırlığını sırtımda taşıdım. Bunlar olmadan çok ilerilere gidebildim. Hayalimde canlandırdığım in­san olabilirdim. Ama gördüğün gibi, yolun sonunda bunlarla başbaşa-yım..."
Ve... sepeti kendisine bağlayan ipleri bile çözemeden, yaşlı adam gözlerini kapadı, son uykusuna daldı...
Kim, sepeti Sartebus'un sırtından çözdü ve merakla sepetin içi­ni açtı: Sepetin içi bomboştu!... Ve o anda, sorularının yanıtını anlar gi­bi oldu: Çoğumuz, sırtımızdaki bir sepette "korkularımızı ve kendi oluşturduğumuz sınırlarımızı" taşıyarak yaşadığımız için hayallerimiz­le birlikte gömülüyoruz...
"Kim'in hikayesi" kimlerin hikayesi, bilinmez ama... bu, bizim hikayemiz olmalı.

Kişisel ve Manevi Gelişim  Okunma: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder