KONU: "BAKARSANBAĞ, BAKMAZSAN DAĞ OLUR"
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı, her şeyin beğenilir niteliklere sahip olması için bakımın gerekli olduğudur
Özel eşyalarınıza bile dikkat ve bakım göstermediğiniz sürece onların harap olması pek doğaldır
Buna göre şöyle bir düşünce düzeni kurabilirsiniz:
1 - Bakılmayan şeylerin harap olmaya mahkûm oluşları;
2 - Beğenilir ve göz alıcı durumda olmak için bakımın gerekliliği;
3 - Tutumlu insanların karakteri;
4 - Sonuç
ÖRNEK ÇALIŞMA:
"Çoğu zaman elimizdekilerin kıymetini bilmeyiz
İlgisizlik ve kayıtsızlıkla onları harap olmaya terk ederiz
Sonra, darmadağın, perişan bir görünüm karşısında kaldığımız zaman da üzülür ve pişmanlık duyarız
"Sahip olma" duygusu kuvvetli olan insanlar, ellerindekilerin kıymetini daima bilirler
Malını koruyabilmesi, insanı insan yapan özelliklerden biridir
Babadan kalma eski bir ev düşünelim; kayıtsızlığımıza kurban olduğu takdirde sonu viran olup yıkılmaktır
Böyle bir evi devamlı olarak onarır ve korursak, sonunda emeklerimizin karşılığı olan şirin ve güzel bir evle karşılaşırız
İnsan ilgisi, irade ve çabası, isterse çirkini güzel yapar
İlgisizlik ve ihmalinse, en üstün güzellikleri dahi yok edeceği unutulmamalıdır
Elimizdekilerin kıymetini bilmeyi, onları korumayı, değerlendirmeyi, çocukluğumuzda öğrenmemiz gerekir
Bu öğrenim bizde kökleştiği, karakterimizin bir parçası olduğu zaman elimizin altında olan her şey iyiye, güzele, mükemmele ulaşacaktır
"
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı, her şeyin beğenilir niteliklere sahip olması için bakımın gerekli olduğudur


1 - Bakılmayan şeylerin harap olmaya mahkûm oluşları;
2 - Beğenilir ve göz alıcı durumda olmak için bakımın gerekliliği;
3 - Tutumlu insanların karakteri;
4 - Sonuç

ÖRNEK ÇALIŞMA:
"Çoğu zaman elimizdekilerin kıymetini bilmeyiz



"Sahip olma" duygusu kuvvetli olan insanlar, ellerindekilerin kıymetini daima bilirler






Elimizdekilerin kıymetini bilmeyi, onları korumayı, değerlendirmeyi, çocukluğumuzda öğrenmemiz gerekir


KONU: "DİLSİZ DE OLSA KÂMİL BELLİ OLUR
"
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı, olgun insanların dış görünüşlerinden belli olduğunu yansıtabilmektir
Düşünce düzenini şöyle kurabilirsiniz:
1 - Kâmil insanların kişilik ve özellikleri;
2 - Kâmil insanların çevredeki etkileri;
3 - Sonuç
ÖRNEK ÇALIŞMA:
"Kültürlü, iyi eğitilmiş, olgun ve faziletli insanların kendilerine özgü bir havaları vardır
Görünüşlerinde sanki yaşadıkları yılların ve tecrübelerinin izlerini taşırlar
Akıllı, onurlu, saygıdeğer, ciddî ve anlayışlı davranışlarıyla toplumdaki yerlerini sessiz sedasız buluverirler
Varlıklarında, ruhen eğitilmiş olmanın davranışlara, bakışlara kazandırdığı bir incelik ve başkalık vardır
Böyle insanları nerede olsa ayırabilmek mümkündür
Gereksiz ve kaba davranışlardan, asabîlikten, dengesizlikten, heyecanlardan uzaktırlar
Ruhî asaletleri onlara ağırbaşlı bir görünüm kazandırır
Konuşmaları ve davranışlarıyla kişiliklerini kabul ettirirler
Demek oluyor ki, kâmil insan olma yolunda gösterdiğimiz çabalar, sonunda bizi
üstün kişilikli, saygıdeğer bir varlık haline getirir
Bu da en büyük kazançtır
"

Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı, olgun insanların dış görünüşlerinden belli olduğunu yansıtabilmektir

1 - Kâmil insanların kişilik ve özellikleri;
2 - Kâmil insanların çevredeki etkileri;
3 - Sonuç

ÖRNEK ÇALIŞMA:
"Kültürlü, iyi eğitilmiş, olgun ve faziletli insanların kendilerine özgü bir havaları vardır








Demek oluyor ki, kâmil insan olma yolunda gösterdiğimiz çabalar, sonunda bizi



KONU: "ADAMIN İYİSİ İŞ BAŞINDA BELLİ OLUR
"
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Yaptığı iş, o insanın karakterini gösterir
Çevrenizdeki çalışan insanları gözleyiniz
Türlü karakterde olan insanların işleri karşısında tutumlarını izleyip düşününüz
Herkesin aynı istek ve iyi niyetle çalışmadığını göreceksiniz
Düşünce Düzeni:
1 - İyi adam (özellikleri, davranışları, tutumu)
2 - İyi adam (karakter) - İş ilişkisi (iyi adamın işine karşı tutu
mu)
3 - Genel yargı, ders veya sonuç
ÖRNEK ÇALIŞMA:
"İyi adam, sağlam karakterde olan, iyi düşünen, iyi duygulara sahip olan, iyi hareket eden, iyi niyetli insandır
Ruhunu eğittiği içindir ki birtakım zararlı davranışlardan ve zaaflardan uzaktır
Çevresindekilerin çıkarlarını en az kendi çıkarları kadar düşünür, kayırır
Yardımseverdir; hak yemez, yalandan kaçınır
"İş insanın aynasıdır" derler
Bu söz bize karakterle iş arasındaki bağlantıyı özlü bir şekilde anlatır
İyi adam, yaptığı işe kendini bütünüyle verdiği, çalışmayı en büyük görev saydığı ve yaptığının mükemmel olmasını istediği içindir ki canla başla çalışır
Kaytarma, işi başından atma yollarını araştırmaz; bunun, insanın hem kendi kişiliğine hem de çevreye karşı bir küçülme olduğunu bilir
Böyle, işlerine karşı iyi niyetli bir çalışma eğilimi içinde bulunan kimseler, ilk bakışta belli olur
Kendilerini işlerine kaptırmışlardır
Bir dakikalarını bile boş geçirmek istemezler
Bütün dikkatleri işleri üzerinde yoğunlaşmıştır
Sağdan soldan gelen etkilere uymazlar, zararlı eğilimlere kapılmazlar
Derin bir sorumluluk duygusuyla yaptıklarının daima en iyi, en başarılı olmasını isterler
Bu amaçlarına ulaşırlar da


Toplumun kalkınması için böyle sağlam karakterli, güvenilir, çalışkan bireylere ihtiyaç vardır
Bir insan kendisine verilen işleri canla başla, gerçek bir sorumluluk duygusuyla, en iyi şekilde yapmağa çabaladığı an, sağlam ve saygıdeğer bir kişiliğin temellerini atmış demektir

Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Yaptığı iş, o insanın karakterini gösterir





1 - İyi adam (özellikleri, davranışları, tutumu)

2 - İyi adam (karakter) - İş ilişkisi (iyi adamın işine karşı tutu
mu)

3 - Genel yargı, ders veya sonuç

ÖRNEK ÇALIŞMA:
"İyi adam, sağlam karakterde olan, iyi düşünen, iyi duygulara sahip olan, iyi hareket eden, iyi niyetli insandır




"İş insanın aynasıdır" derler













Toplumun kalkınması için böyle sağlam karakterli, güvenilir, çalışkan bireylere ihtiyaç vardır

KONU: "DOSTUNATTIĞI TAŞ, BAŞ YARMAZ."
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı; dostlarımızın, bizim iyiliğimizi isteyen ve bunun için çalışan yakınlarımız olduklarıdır. Buna göre düşünce düzenini şöyle kurabilirsiniz:
1 - Dostluğun anlamı ve insan hayatındaki önemi;
2 - Dostlarımızın bizim iyiliğimiz yolunda gösterdikleri çabalar;
3 - Dostlarımıza karşı inancımız;
4 - Sonuç.
öRNEK ÇALIŞMA:
"Dost, kötü günlerimizde teselli ve şefkatine sığındığımız, mutluluklarımızı paylaştığımız, ruhumuzun bütün sırlarını rahatlıkla açıklayabildiğimiz insandır. O, en fazla ihtiyaç duyduğumuz vazgeçilmez, kutsal bir varlıktır. Başımız darda kaldığı zaman koştuğumuz ilk yer onun kapısıdır. O, bizi tamamlayan parçamız, devamımız demektir; onu kendimizden ayıramayız. Dostumuz bizi en az kendimiz kadar kayırır. Vefakâr ve fedakârdır.
Gönlümüzde ve düşüncelerimizde büyük bir yer kaplayan dostumuz, daima bizim iyiliğimizi ister. Başarılarımızı alkışlar, kötü bir davranışta bulunduğumuz zaman bizi uyarır, doğru olanı gösterir. İyiliklerimizi över, kusurlarımızı gidermeye çalışır. Ona olan inancımız sonsuzdur. Bu yüzden yüzümüze vurduğu gerçekler ne kadar acı olsa, bizi incitmez. Hatalarımızı onarmaya, yanlışlarımızı düzeltmeye yöneltir. Onun ışık tutan, tesellî eden varlığı; bizi mükemmelliğe eriştirmek için tenkit eden kılavuzluğu sayesinde kötülükleri yenmeye çalışırız. Ona karşı duyduğumuz saygı, derin ve samimi inanç bizi moral çöküntüsünden kurtarır. Dolayısıyla, onun gösterdiği yol bizi başarısızlığa değil, başarıya, mutsuzluğa değil, mutluluğa götürür.
İyi niyeti, sevgiyi ve inancı hissetmek bizi güçlü kılar. Temenni edelim ki, bunun kaynağı olan dostlarımız eksik olmasın:"
Açıklama Yapmak İçin İzlenecek Yol:
Açıklamamızın amacı; dostlarımızın, bizim iyiliğimizi isteyen ve bunun için çalışan yakınlarımız olduklarıdır. Buna göre düşünce düzenini şöyle kurabilirsiniz:
1 - Dostluğun anlamı ve insan hayatındaki önemi;
2 - Dostlarımızın bizim iyiliğimiz yolunda gösterdikleri çabalar;
3 - Dostlarımıza karşı inancımız;
4 - Sonuç.
öRNEK ÇALIŞMA:
"Dost, kötü günlerimizde teselli ve şefkatine sığındığımız, mutluluklarımızı paylaştığımız, ruhumuzun bütün sırlarını rahatlıkla açıklayabildiğimiz insandır. O, en fazla ihtiyaç duyduğumuz vazgeçilmez, kutsal bir varlıktır. Başımız darda kaldığı zaman koştuğumuz ilk yer onun kapısıdır. O, bizi tamamlayan parçamız, devamımız demektir; onu kendimizden ayıramayız. Dostumuz bizi en az kendimiz kadar kayırır. Vefakâr ve fedakârdır.
Gönlümüzde ve düşüncelerimizde büyük bir yer kaplayan dostumuz, daima bizim iyiliğimizi ister. Başarılarımızı alkışlar, kötü bir davranışta bulunduğumuz zaman bizi uyarır, doğru olanı gösterir. İyiliklerimizi över, kusurlarımızı gidermeye çalışır. Ona olan inancımız sonsuzdur. Bu yüzden yüzümüze vurduğu gerçekler ne kadar acı olsa, bizi incitmez. Hatalarımızı onarmaya, yanlışlarımızı düzeltmeye yöneltir. Onun ışık tutan, tesellî eden varlığı; bizi mükemmelliğe eriştirmek için tenkit eden kılavuzluğu sayesinde kötülükleri yenmeye çalışırız. Ona karşı duyduğumuz saygı, derin ve samimi inanç bizi moral çöküntüsünden kurtarır. Dolayısıyla, onun gösterdiği yol bizi başarısızlığa değil, başarıya, mutsuzluğa değil, mutluluğa götürür.
İyi niyeti, sevgiyi ve inancı hissetmek bizi güçlü kılar. Temenni edelim ki, bunun kaynağı olan dostlarımız eksik olmasın:"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder