MAKALE
Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara makale denir
Yani makaleler, Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir fikir veya bir konuya açıklık getirmek, yeni bir görüş ve düşünceyi ileri sürmek, ele alınan konu üzerinde yapılan inceleme ve araştırma sonuçlarına göre deliller göstererek, bu yeni görüş ve düşünceleri desteklemek ve ispatlamak gayesi ile yazılan ilmî gazete ve dergi yazılarıdır
Bilim, , bilimsel araştırmaların gelişmesine paralel olarak ortaya çıkmış ; gazete ve dergiler de güç kazanıp gelişmiştir
Makaleleri “gazete makaleleri” ve “dergi makaleleri” olmak üzere iki kısımda değerlendirilmektedir
Gazete makalelerinin konusunu sosyal, siyası ve toplumsal sorunlar gibi günlük olaylar oluşturduğu için uzmanlık aranmaz konu ile ilgili bilgisi olan herkes yazabilir
Sade akıcı
Samimi bir dil kullanıldığı için fıkra türüne yakındır ,
Dergi makalelerinin konusunu akademik konular oluşturur
Uzmanlık gerektirir Ancak o konunun uzmanı olan kişiler yazar daha bilimsel ve alanın gerektirdiği terimlerle yüklü ağırbaşlı bir anlatımı vardır
Bu makaleleri , “genel makaleler” ve “bilimsel makaleler” şeklinde gruplama yapanlar da vardır
Gazetelerin çoğunlukla ilk sayfasında yer alan ve o gazetenin genel fikrî yapısını temsil eden yazılara başmakale, bu yazıyı yazan kişiye de başyazar denir
Özellikleri
* Amaç bilgi ve fikirleri başkalarına açıklamak olduğu için ağırbaşlı, ciddi , kolay anlaşılır, yalın, pürüzsüz bir dil kullanılır
*Öne sürülen düşünce ve tez nesnel bir nitelikle ele alınıp birtakım bilgi, belge ve araştırma verilerinden yararlanılarak kanıtlanır
*Söz oyunlarına baş vurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur
düşünceler doğrudan aktarılır
* Sosyal, edebî, sağlık, din, teknik vs
olmak üzere her türlü konuda makale yazılabilir
* Öğretici bilgilendirici fikir yazısı olduğu için daha çok açıklayıcı anlatım biçimi kullanılır
* Gazete ve dergilerde yayımlanır
Makalede Plan :
Her yazıda olduğu gibi makalelerin de belli bir plan dâhilinde yazılması gerekir
Doğru planlanmamış bir makale yanlış sonuçlara ulaşacaktır
Kaynaklarda klasik makale planı; giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur
Giriş Bölümü : Öne sürülecek sav, görüş ya da düşünce yazının girişinde sergilenir
Makalenin en kısa bölümüdür
Makalenin geneline göre bir iki, paragrafı geçmez
İyi bir giriş makalenin oluşmasını sağlayabilir
Giriş bölümünde, yazıdaki fikir gelişiminin hangi yönde olacağı saptanır
Okuyucu bilgi ve fikir atmosferine yavaş yavaş sokulur
Genellikle okuyucu ilk bakışta bu bölümü okur; sararsa, ilgisini çekerse yazıyı sonuna değin okumaya karar verir
Bu yönden makalelerde girişin çok ustaca ve özenle biçimlendirilmesi gerekir
Bu bölümde konu hiçbir ayrıntıya girmeden ortaya konulur
Bunun aşırı dolaylamalara kaçılmadan yapılması gerekir
Neyin üzerinde durulacağı, ne hakkında söz söyleneceği bir iki parağraf içinde ortaya konulmalıdır
Gelişme bölümü: Gelişme bölümünde, giriş bölümünde dile getirilen konu açıklanır, makalenin yazış amacı ve bu amaca yönelik bilgi, belge ortaya konularak tez savunulur, antitezler çürütülür
Konu ile ilgili bilgi ve belgelerin ele alınıp işlendiği, konunun genişletildiği ve ortaya konmak istenen fikrin doğruluğuna deliller gösterildiği bölüm, gelişme bölümünü oluşturur (Korkmaz 1995:220)
Gelişme bölümü, derlenen, ortaya atılan fikirlerin çeşitli yönlerden genişletilmesi, desteklenmesiyle meydana gelir
Bütün fikir yazılarında olduğu gibi makalede de gelişme bölümünde açıklanacak fikirlerin derli toplu olması lazımdır
Dile getirilen fikirlerin inandırıcı, iddiacı kesin bir karaktere sahip olması için onları uygun yollarla açıklamak, desteklemek ve yerine göre de ispatlamak gerekir
Gelişme bölümü makale yazarının inandırıcı olabilmek için tüm gücünü ortaya koyduğu alandır Bu bölümde ileri sürülen görüşlerin doğruluğunu ispatlamak için kanıtlar gösterilir, karşılaştırmalar yapılır, sayılar ve örnekler verilir
Öne sürülen sav, görüş ya da düşüncenin açımlanması, kanıtlanması bölümü makalenin gövdesini oluşturur
Yazar bu bölümde düşüncelerini açacak, geliştirecek, boyutlandıracaktır
Bunun için de tanımlama, karşılaştırma, örneklendirme, tanıklama, nesnel verilerden yararlanma gibi yollara sık sık başvuracaktır
Böylece okuyucuyu söylediklerinin doğruluğuna ve geçerliğine inandırmış olacaktır
Sonuç Bölümü : Sonuç bölümü; bir bakıma özetleme bölümü sayılabilir
Başta ileri sürülen, sonra açıklanan görüş, sonuç bölümünde -genellikle- bir paragrafta yinelenir
Ama asıl işlev burada yazının etkisinin doruğa ulaştırılmasıdır Ele alınıp işlenen, geliştirilen konunun hükme varıldığı ve o konunun ana fikrini oluşturan kısım sonuç bölümüdür
Bu bölümde yazar söylediklerinin tümünü belli bir sonuca ulaştıracak biçimde bir iki cümle ile sonucu vurgular
Genellikle makale yazarları seçtikleri konu üzerinde söylediklerini bu bölümde bir yargıya dönüştürerek derleyip toparlarlar
Ancak bu bölüm her zaman için gerekli olmayabilir, yazar söylediklerini makalenin gelişme bölümünde iyice aydınlığa kavuşturmuşsa, konuyu dağıtmamışsa, yazısını, ayrıca özetlemeyi amaçlayan bir sonuca bağlamayabilir
Makalenin etkili olabilmesinde sadece bu planı uygulamak yeterli değildir
Makaleye işlenen fikre uygun bir başlık atmak gerekir
“Makalelere genellikle kısa ve çarpıcı başlıklar konması gerekir
Makalede okuyucunun asıl ilgisini çeken şey, makalenin başlangıç ve sonuç kısımlarıdır Bunun için bu kısımlara anlamlı bir fıkra, çarpıcı bir diyalog veya bir hatıranın yerleştirilmesi makalenin etkili olmasını sağlar
Makale yazmak uzun bir araştırma ve bilgi toplama aşaması gerektirir
Bu yüzden süre olarak sabır ister
Yazmaya başlamadan önce, makale yazılacak konu ile ilgili olarak geniş bir araştırma yapmak, tüm kaynakları taramak, bilgi fişleri oluşturmak gerekir
Batıda çok eski örnekleri bulunan bu tür bizde ilk örneklerini Tanzimat döneminde vermiştir
Şinasi’nin Agah Efendi ile birlikte çıkardığı ilk özel gazete “Tercüman-i Ahval’in ilk sayısında yayınlanan “ Mukaddime “ ( ön söz ) başlıklı yazı bizde ilk makale olarak kabul edilir
Ancak bu makale bugünkü anlamda çağdaş makalenin tüm özelliklerine sahip değildir
Gerek Tanzimat döneminde, gerekse Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati döneminde yazılan makaleler, eleştiri- polemik karışımı ürünler olduğundan gerçek anlamda makale türünden uzaktırlar
Bu tür bizde ancak cumhuriyet döneminde çağdaş bir kimlik kazanmıştır bu gün bir çok yazar ve bilim adamı çeşitli konularda ve çeşitli dergi ve gazetelere bu türde yazılar yazmaktadır
Bu alanda ilk ünlülerimiz ise Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat, Hüseyin Cahit, Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Peyami Safa, Falih Rıfkı Atay, Halit Fahri Ozansoy, Yaşar Nabi’dir
Sohbet ile Makale Arasındaki Farklar :
sohbet ile makale arasındaki farkları üç madde etrafında toplamaktadır:
1 - Makalenin konuyu derinlemesine incelemesine karşılık, sohbetlerde konu yüzeyden incelenir
2 - Makalelerde işlenen fikir savunularak ispatlanır
Sohbetlerde ise, ispat gayesi yoktur
3 - Makalelerde daha ciddi ve sağlam ilim dili kullanıldığı halde, sohbetlerde samimi bir konuşma dili kullanılır
Makaleile Fıkra Arasındaki Farklar:
1 - Makale yazarı ele aldığı fikirleri bilimsel bir yaklaşımla incelerken fıkra yazarı yazarı kişisel görüşle ele alıp inceler
2 - Makalede yazar fikirlerini kanıtlamak zorundadır
Bunun için sağlam güçlü kanıtlar göstermesi gerekir
3 - Fıkrada ise böyle bir zorunluluk yoktur
Fıkra yazarı isterse ispatlama yoluna gider isterse gitmez, her türlü örneği kul1anabilir
4 - Makale bilimsel bir yazı olduğu için resmi ve ciddi bir anlatım kul1anılır
Fıkrada ise samimi, rahat ve içten bir anlatım vardır
Makale ile Deneme Arasındaki Fark
Denemeci özgürce seçtiği bir konu üzerinde kişisel görüşlerini okurlarıyla dostça paylaşırken okuyucuyu düşündürme amacı taşır
Yazınsal bir dil kullanarak toplumun geneline hitap eder
Makaleci ise öğretmeyi, bilgilendirmeyi amaçladığı için bilimsel belge, anket ve istatistikler gibi verilerle savını kanıtlama yoluna gider
Bilimsel ve terimsel bir dil kullanarak konuyla doğrudan ilgisi olan sınırlı bir okura seslenir
Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara makale denir

Bilim, , bilimsel araştırmaların gelişmesine paralel olarak ortaya çıkmış ; gazete ve dergiler de güç kazanıp gelişmiştir

Makaleleri “gazete makaleleri” ve “dergi makaleleri” olmak üzere iki kısımda değerlendirilmektedir



Dergi makalelerinin konusunu akademik konular oluşturur



Gazetelerin çoğunlukla ilk sayfasında yer alan ve o gazetenin genel fikrî yapısını temsil eden yazılara başmakale, bu yazıyı yazan kişiye de başyazar denir

Özellikleri
* Amaç bilgi ve fikirleri başkalarına açıklamak olduğu için ağırbaşlı, ciddi , kolay anlaşılır, yalın, pürüzsüz bir dil kullanılır

*Öne sürülen düşünce ve tez nesnel bir nitelikle ele alınıp birtakım bilgi, belge ve araştırma verilerinden yararlanılarak kanıtlanır

*Söz oyunlarına baş vurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur


* Sosyal, edebî, sağlık, din, teknik vs

* Öğretici bilgilendirici fikir yazısı olduğu için daha çok açıklayıcı anlatım biçimi kullanılır

* Gazete ve dergilerde yayımlanır

Makalede Plan :
Her yazıda olduğu gibi makalelerin de belli bir plan dâhilinde yazılması gerekir



Giriş Bölümü : Öne sürülecek sav, görüş ya da düşünce yazının girişinde sergilenir






Genellikle okuyucu ilk bakışta bu bölümü okur; sararsa, ilgisini çekerse yazıyı sonuna değin okumaya karar verir





Gelişme bölümü: Gelişme bölümünde, giriş bölümünde dile getirilen konu açıklanır, makalenin yazış amacı ve bu amaca yönelik bilgi, belge ortaya konularak tez savunulur, antitezler çürütülür





Gelişme bölümü makale yazarının inandırıcı olabilmek için tüm gücünü ortaya koyduğu alandır Bu bölümde ileri sürülen görüşlerin doğruluğunu ispatlamak için kanıtlar gösterilir, karşılaştırmalar yapılır, sayılar ve örnekler verilir




Sonuç Bölümü : Sonuç bölümü; bir bakıma özetleme bölümü sayılabilir




Genellikle makale yazarları seçtikleri konu üzerinde söylediklerini bu bölümde bir yargıya dönüştürerek derleyip toparlarlar

Makalenin etkili olabilmesinde sadece bu planı uygulamak yeterli değildir




Makale yazmak uzun bir araştırma ve bilgi toplama aşaması gerektirir



Batıda çok eski örnekleri bulunan bu tür bizde ilk örneklerini Tanzimat döneminde vermiştir



Gerek Tanzimat döneminde, gerekse Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati döneminde yazılan makaleler, eleştiri- polemik karışımı ürünler olduğundan gerçek anlamda makale türünden uzaktırlar

Bu alanda ilk ünlülerimiz ise Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat, Hüseyin Cahit, Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Peyami Safa, Falih Rıfkı Atay, Halit Fahri Ozansoy, Yaşar Nabi’dir

Sohbet ile Makale Arasındaki Farklar :
sohbet ile makale arasındaki farkları üç madde etrafında toplamaktadır:
1 - Makalenin konuyu derinlemesine incelemesine karşılık, sohbetlerde konu yüzeyden incelenir

2 - Makalelerde işlenen fikir savunularak ispatlanır


3 - Makalelerde daha ciddi ve sağlam ilim dili kullanıldığı halde, sohbetlerde samimi bir konuşma dili kullanılır

Makaleile Fıkra Arasındaki Farklar:
1 - Makale yazarı ele aldığı fikirleri bilimsel bir yaklaşımla incelerken fıkra yazarı yazarı kişisel görüşle ele alıp inceler

2 - Makalede yazar fikirlerini kanıtlamak zorundadır




4 - Makale bilimsel bir yazı olduğu için resmi ve ciddi bir anlatım kul1anılır


Makale ile Deneme Arasındaki Fark
Denemeci özgürce seçtiği bir konu üzerinde kişisel görüşlerini okurlarıyla dostça paylaşırken okuyucuyu düşündürme amacı taşır


Makaleci ise öğretmeyi, bilgilendirmeyi amaçladığı için bilimsel belge, anket ve istatistikler gibi verilerle savını kanıtlama yoluna gider


Gönül BATTAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder